Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Doğru adımlarla anlaşmalı boşanma davası açma, hızlı ve tatminkâr sonuçlar elde etmek isteyen taraflar için son derece önemli bir kriterdir. Sürecin yürütülmesinde uzman bir boşanma avukatı ile işbirliği yapmakta oldukça önemlidir. İstenen sonuçların alınabilir olması açısından uygulanabilir sorunsuz bir boşanma protokolü hazırlanması da ilk adımlardan biridir. Böylelikle özellikle velayet ve nafaka gibi haklar için sil baştan dava açma gereksinimi yaşanmaz. Nitekim boşanma protokolünde yapılacak hata ve eksiklikler, geri döndürülmesi imkânsız hak kayıplarına neden olabilir. Hatta bu eksiklikler gerek maddi gerekse manevi kayıplar açısından daha elverişli bir dava süreci olan çekişmeli boşanmaya bile dönebilir.

Bu yazımızda anlaşmalı boşanma davası açma süreci, mahkeme süreci ve karar aşamaları üzerine bilgiler sunmaya çalışacağız. Yazımıza dava açma adımları ve sürecini açıklayarak başlıyoruz. 

İlginizi Çekebilir: Anlaşmalı Boşanma İçin Gerekli Şartlar 

Dava Açma Süreci

Dava Açma Süreci

Genelde 1-3 ay arasında sonuca bağlanabilen anlaşmalı boşanma dava süreci, boşanmayı isteyen eşlerin ikisi veya birinin vekalet verdikleri avukatları tarafından açılır. Bunun yanında bilinmesi gerekir ki; boşanma davası üçüncü kişiler tarafından açılabilecek bir dava türü değildir. Yani alacaklılar, mirasçılar veya çiftin çocukları tarafından açılamaz. Bunun yanında bu boşanma türü yani anlaşmalı boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesi’nin 3. fıkrasında düzenlenmiştir. 

Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesine göre: “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.”

Dava açma adımları arasında ilk adım, tarafların vekalet verecekleri bir boşanma avukatı ile anlaşması ile atılır. Yukarıda da değinildiği gibi bu aşamada uzman bir boşanma avukatı ile işbirliği yapılması istenen ve hedeflenen sonuca ulaşmak için müthiş değerlidir. Nitekim anlaşmalı boşanmada avukat ile çalışma zorunluluğu vardır. Yani tarafların noterden sunduğu beyanlar geçerli değildir. Ardından süreç boşanma dilekçesi ve anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanması ile başlar. Özetle anlaşmalı boşanma davası açma dilekçe ve anlaşma protokolünün mahkemeye verilmesi ile resmi boyuta taşınır.

Dava süreci başlaması için mahkemeye sunulacak anlaşmalı boşanma dilekçesi ve protokolünde eşlerin, boşanmanın tüm hukuki ve mali sonuçlarında anlaşmış olması gerekir. Davanın açılması için diğer istenen kriterlerinde sağlanmış olması şarttır. Bu kriterleri genel olarak sıralamak gerekirse; 

– Evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması şartı vardır.

– Çiftlerin davayı birlikte veya birinin açtığı davayı diğerinin kabul etme zorunluluğu vardır.

– Boşanma protokolünde yer alan çocukların velayeti ve diğer mali konularda hâkimin onay vermesi gerekir.

– Davanın açılmasına yönelik gerekli olan masraf ve harçlar yatırılmalıdır.

– Dava tarafları mahkeme günü katılım göstereceğini kabul etmiş olmalıdır.

Söz konusu bu şartlar ve dava açma adımları yerine getirilerek hazırlanan anlaşmalı boşanma protokolü, anlaşma dilekçesi eşliğinde adliye tensip bürolarına verilir. Böylelikle boşanma için açılması istenen davaya dair ilk başvuru yapılmış olur. Ardından büro tarafından belirtilen güncel harç ve masrafların yatırılması gerekir. Bu işlemlerin tamamlanmasının ardından ise tensip zaptı hazırlanarak mahkeme günü belirlenir. 

Anlaşmalı boşanma davası açma sonrası davayı yürüten boşanma avukatı tarafından mahkeme gününe kadar yapılması gereken bir işlem daha vardır. Bu da anlaşmalı boşanma protokolünün aslının mahkemeye sunulmasıdır. Bunun yanında tensip bürosuna anlaşmalı boşanma dilekçesi ve protokolü verildikten ortalama 30-40 gün içerisinde ise duruşma tarihi belli olur. Ancak süreç söz konusu mahkemenin iş yüküne göre uzayabilir. Böyle bir yoğunlukta 2-3 ay sonrasına mahkeme günü verilebilirken, şayet iş yükü az ise başvurudan 1-2 hafta sonrasına bile mahkeme günü alınabilir. Dolu ve eksiksiz verilen dilekçe sonrası dava açma süreci genelde sorunsuz işler.

Mahkeme Süreci ve Karar

Mahkeme Süreci ve Karar

Boşanma davası açtıktan sonra neticeye vardıracak olan kısım mahkeme sürecidir. Bu süreç, dava açma adımlarında avukatın mahkemeye sunduğu anlaşmalı boşanma protokolündeki maddelerin sözlü olarak da dinlendiği kısımdır. Bu yüzden verilen mahkeme gün ve saatinde tarafların mahkemede hazır olması şarttır. Özetle mahkeme süreci, tarafların hâkim tarafından bizzat dinlendiği, serbest iradeleriyle bu kararı aldıklarına dair kanaat getirildiği süreçtir.

Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan tüm hususlar bu süreçle hâkim tarafından hassasiyetle ele alınır. Genel itibariyle ele alınan konuları sıralamak gerekirse, 

Müşterek Çocuk veya Çocukların Velayeti: Boşanmanın gerçekleşmesi durumunda çiftin müşterek çocuk veya çocuklarının bakım, barınma, güvenlik, eğitim ve gözetim vb. gibi ihtiyaçlarından kimin sorumlu olacağı belirlenir. Verilen kararda çocuk veya çocuklar eşlerden birine verilebileceği gibi ortak velayet kararı da alınabilir. Her ne kadar Türk Medeni Kanunu içerisinde ortak velayet ile ilgili bir düzenleme olmasa da Aile Mahkemesi hakimleri eşler istediği takdirde bu kararı verebilmektedir. Nitekim dava süreci içerisinde en zorlayıcı kısımlardan biri olmasıyla velayet, hakimlerin çocuğun üstün yararını gözeterek hassasiyetle üzerinde durduğu bir durumdur. Eğer eşler ortak velayet istedi ise, anlaşmazlık çıkmaması adına hâkim tarafından genelde ortak velayet kararı onaylanabilmektedir.

Velayeti Almayan Tarafın Çocukla Görüşme Şartları: Anlaşmalı boşanma protokolünde ele alınması gereken diğer bir konuda çocukla kişisel ilişki kurallarıdır. Protokolde şayet bu kurallar bulunmuyorsa hâkim tarafından eksik konuların düzenlemesi yapılabilir. Çocuğun her iki ebeveyn ile görüşme hususunun hükümlere bağlanması sadece ebeveynler için değil, çocuğun üstün yararı açısından da oldukça önemli bir konudur. Çünkü bu durumun kesinleştirilmemesi durumunda çocuk, velayeti almayan ebeveynine yabancılaşarak psikolojik sorunlar yaşayabilir.

Nafaka: Türk Medeni Kanunu’na göre mahkeme kararı ile bir eşin, yardıma ihtiyacı olan yakınına yani çocuğuna, annesine veya babasına ödemekle yükümlü olduğu ödeneğe nafaka denir. Bu ödeneğin üç çeşidi vardır. Bunlar; iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve tedbir nafakası şeklindedir. Bu ödenek arasında tedbir nafakası, çekişmeli boşanma davası sonucunda hükme bağlanmakta olan bir nafaka olduğu için anlaşmalı boşanma davasında genelde söz konusu olmaz.

Maddi ve Manevi Tazminat: Boşanma davalarında kusurlu olan tarafın diğer tarafa ödemesi hükmedilen ödeneğe tazminat denir. Anlaşmalı boşanmada her iki tarafından bu ödeneği kabul etmesi gerekir. Çekişmeli boşanmada ise tazminat almak isteyen tarafın diğer tarafın kusurlu davranışlarını ispatlanması gerekir. Türk Medeni Kanunu’na göre bu ödeneğin tanımlaması 174. Maddede tanımlanmıştır. İlgili maddeye göre: “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” Anlaşmalı boşanmada taraflar arasında maddi ve manevi nafaka söz konusu değilse feragat ettikleri açıkça belirtilmelidir.

Mal Paylaşımı: Anlaşmalı boşanma protokolünde eşlerin mal paylaşımı konusunda uzlaşmaya varmaları gerekir. Ancak karara bağlanması zorunlu değildir. Bunun yanında eşlerin, protokolde mal paylaşımı konusunda feragat etmedikleri sürece, bu konu ile ilgili alacaklarına dair 10 yıllık zaman aşımı geçmeden dava açma hakları vardır. Yeniden dava açmanın yolunu kapatan ise bu haklarından feragat ettiklerine dair olan genel ifadenin anlaşmalı boşanma protokolünde geçmesidir.

Eşyaların Durumu: Mahkeme sürecinde karara bağlanan diğer bir konuda eşyaların paylaşımıdır. Taraflar, eşyaları ne şekilde paylaşacaklarını veya kimde kalacağına dair hususları anlaşma boşanma protokolünde ayrıntılı olarak yer vermelidir. Bu paylaşım nakdi paylaşım veya eşya paylaşımı şeklinde olabilir. Paylaşım yapılırken esas ve usule uygun olarak yapılması gerekirken, tarafların fikir birliği yapması şarttır.

Ziynet Eşyalarının Durumu: Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca düğünde takılan altın, bilezik, para ve diğer hediyelerin tamamı kadına aittir. Şayet anlaşmalı boşanma protokolünde kadın eş bu hakkından feragat ediyorsa erkeğe verilir. Bu bağlamda anlaşmalı boşanma protokolünde ziynet eşyalarının durumu ile fikir birliğine varıldığına dair madde bulunması gerekir. 

Yukarıda belirtilen hususlar dışında kadının erkeğin soy ismini kullanması ve borçların üstlenilmesi gibi başka konularda anlaşmalı boşanma protokolünde yer alabilir. Hâkim, anlaşmalı boşanma davasında boşanma protokolünde yer alan tüm detayları inceler. Tarafları duruşmaya davet ederek sözlü beyanlarını da dinler. Eşlerin hür ifadeleri ile boşanma kararını aldıklarına kanaat getirdikten sonra çocuğun üstün menfaatini göz önünde tutarak boşanmayı hükmeder. Ardından ise protokolü imzalar. Bunun yanında hâkim gerekli gördüğü takdirde protokolde değişiklikler isteyebilir. Değişiklikler kabul edildiği takdirde boşanmaya hükmolunur.

Mahkeme süreci genelde 1-3 ay arasında süren anlaşmalı boşanma davası gerek çiftler gerekse çocuk açısından en az yıpratıcı olan bir boşanma türüdür. Çoğunlukla tek celse ile sonuçlanan bu boşanma kararı, bazı durumlarda 2-3 celseye kadar da uzayabilir. Mahkeme süreci ayrıca mahkemenin iş yoğunluğuna göre de 3 aydan daha uzun sürebilir. Hâkim tarafından boşanma kararı verildikten sonra ise boşanmaya dair gerekçeli kararın çıkması beklenir. Gerekçeli kararın çıkması ise genelde 1 hafta sürer. 

Taraflar bundan sonraki süreçte aldıkları gerekçeli karar ile mahkemeye başvurarak istinaftan feragat ettiklerini beyan ederler. Şayet çiftler 2 hafta sürede istinaftan feragat ettiklerini beyan etmezse anlaşmalı boşanma onaylanmış olur. Ardından ise boşanmaya dair kesinleşme şerhi içeren gerekçeli karar ile nüfus müdürlüğüne giderek nüfus bilgilerinde değişiklik yaptırırlar. Böylelikle değişmiş medeni halleri ile yeni bir döneme adım atmış olurlar.Özetle; uzman bir boşanma avukatı ile son derece zahmetsiz ve kolay yürütülebilen anlaşmalı boşanma davası, çekişmeliye göre çok hızlı sonuçlanır. Dolayısıyla taraflar gerek maddi gerekse manevi anlamda üzerlerine yüklenen boşanma yüklerinden çabuk kurtulurlar. Ancak bu süreçte kayıpların oluşmaması açısından anlaşmalı boşanma protokolünün titizlikle ve eksiksiz hazırlanması önem arz eder. Bunu da bu süreçler konusunda deneyimli bir boşanma avukatı sağlayabilir.

İlginizi Çekebilir: Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nasıl Hazırlanır?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Get a Free Quote

Fill out the form below to get a quote on your project.